-
Alışveriş sepetiniz boş!
Montessori Yöntemi ve Okul
Okul ortamı çocuğun kendisini aktif olarak inşa ettiği bir ortamdır. Bu ortamın en önemli unsurlarım çocuklara göre hazırlanmış materyaller ve bu materyallerin kullanımında çocuklara rehberlik hizmeti veren bir bayan öğretmen oluşturmaktadır. Sınıftaki öğretim materyalleri öğretmen tarafından kullanılacak materyaller değildir. Bunları yalnızca öğrenciler, eğilimleri ve ihtiyaçları doğrultusunda kullanırlar.
Çocuğun gelişmesine destek olabilecek eğitsel araçlar beş grupta toplanabilir:
Bunlardan ilk üç alanda yer alan araçlar "çocuk evleri" için gerekli olanlardır. Okul ortamında bunlara dört ve beşinci gruplarda bulunan materyaller de eklenir. Bu alanların her birinde yapılan eğitim bir bütündür. Hareketlerin eğitimi ve duyuların eğitiminin ahlaki, estetik, zihinsel ve kozmik boyutları bulunmaktadır.
Estetik ve moral eğitim hemen ilk başta eğitsel materyal içinde sunulur. Öğrenciler başkalarına saygı duymayı öğrendiklerinden dolayı, "çevre ve materyalin sade güzelliğini ve düzenini bozmamaya özen gösterirler, onlar çevreyi kendileri ve başkaları için daha çekici ve daha rahat olacak biçimde düzenlemeye dikkat etmek durumundadırlar." Çocuk bir Montessori sınıfında; "disiplin, düzen, sessizlik, itaat, ahlaki duyarlılık, kısacası çok ileri bir uyum gücünü kazanmaktadır. Bu çocuk aynı zamanda canlılık, kendine güven, cesaret, dayanışma gibi ahlaki düzenin güçlerini de sunmaktadır. Eğitim yoluyla ortadan kaldırılmaya çalışılan ancak pek sonuç alınamayan hataları - kapris, yıkıcı düşünce, yalan, çekingenlik, korku ve genel olarak savunma durumuyla ilgili tüm özellikler- çocuğun kendisi ortadan kaldırmaktadır."
"Tarih boyunca pedagojik düşünce her zaman iki kutup arasında gidip gelmiştir: Biri sübjektif, diğeri objektif. Bir medeniyet kendi geleneğine inanıyorsa ve değerleri hakkında yüksek bir düşünceye sahipse eğitim objektif kutbu öne çıkartmakta ve çocuklara medeniyetin ve toplumun değerlerini ve ortak mirasını öğretmektedir. Fakat bir medeniyet kendisinden şüphe ediyorsa, kültürel planda ilerleme söz konusu ediliyorsa ibre sübjektif kutba doğru kayar ve çocuk kendisini eğitimin kaynağında bulur. Medeniyet eleştirisinin moda olduğu, neo-romantizmin aydınlık düşünceyi karıştırdığı bir dönemde, Maria Montessori yaklaşımının eğitim ilacı olarak düşünülmesi ve ilan edilmesinde şaşıracak ne var?"